Ziyaretten çıktım Cender'in özü
Kum gibi kaynıyor Zahidem gözü
Aslını sorarsan asalet yerden
Hacı Büro'lardan Memed'in gızı
Hezeli de deli gönlüm hezeli
Çiçekdağı döktüm'ola gazeli
Nice memleketler gezdim dolaştım
Bulamadım Zahide'den güzeli
Ayınan doğarda gününen aşar
Zahidem görenin tedbiri şaşar
Diken arasında kalmış gül gibi
İyinin kaderi kötüye düşer
Çeşmenin başında yunak daşısın
Gökte dönen tek turnanın eşisin
Ceren avcın ben olayım Zahidem
Elli kızın yüz gelinin başısın
Zahidem gurbanım n'olacak halim
Gene bir laf duydum kırıldı belim
Gelenden gidenden haber sorarım
Dediler bu hafta oluyor gelin
Kömür gözlüm al eline kalemi
Ben söyleyim yaz başıma geleni
Fukara deyip de seni vermezler
Hani göster açlığından öleni
Kurban olam Alişen'e Hacı'ya
Çeşmenin başına gelen sucuya
Çıktım Büyüköz'e seyran eyledim
Düşemedin eyice bir gocaya
Zahidem kurbanım dardayım dağdan
El eder Zahidem karşıki bağdan
Derdin beni del'ediyor Zahidem
Kâhkülüne sürmüş kokulu yağdan
Kay'altında olur bağın iyisi
Bağda biter kirazınan gayısı
Birde dayısına söyleyim dedim
Yoğumuş ki Zahidemin dayısı
Gurbet ellerinde esirim esir
Affeyle sevdiğim bendedir kusur
Kadir Mevlam seni bana verirse
Nemize yetmiyor el kadar hasır
Anası kürt kızı nemner bacısı
Çıkarmı yürekten yarin acısı
Çıktım Büyüköz'e seyran eyledim
Kırıldımı köyünüzün sucusu
Şu yalan Dünya'da sürmedim sefa
Anamdan doğalı çekerim cefa
Benide bir soran olursa deyin
Hacı Ahmetli'den Garip Mustafa
Aslımı sorarlar Çiçekdağ'lıyım
Felek kırdı kollarımı bağlıyım
Bir soran olursa söyleyin adım
Hacı Ahmetli'den Arapoğlu'yum
Aşık Arap Mustafa Neşet Ertaş tarafından bestelenen türkünün kaynağına not olarak Keskin yöresi düşülmüş.