Nasip olup Kaynatan'dan aşmadım
Ak konağa martinimi asmadım
Ben mevladan umudumu kesmedim
Eli kelepçeli durur Karaca
Ankara'dan çıktım sabah çağında
Candarmalar durur iki yanımda
Arzumanım kaldı Lök'ün dağında
Eli kelepçeli durur Karaca
Bana tuzak kurdu Saraylı Fayık
Kadı'nın fetvası bana mı layık
Ahbaplarım durmuş bakıyor bayık
Eli kelepçeli durur Karaca
Ufak yaşım ben dünyama doymadım
Kuşağıma yetim malı koymadım
Katil İlyas gibi posta soymadım
Eli kelepçeli durur Karaca
***
Sayın M.Kemal Karabacak, Karacabey üzerine yakılmış başka bir ağıt gönderdi. Kendisine teşekkür ederiz.
Alaca da Erciyes'im alaca
İsmim Abdullah da namım Karaca
Benimçün yapıldı soyka salaca
Kader böyle der de ağlar Karaca
Kayseri'den çıktım Lök'e basmadım
Ağ konağa martinimi asmadım
Ben Mevla'dan umudumu kesmedim
Kader böyle der de ağlar Karaca
Ayık Karaca'm da uykudan ayık
Derin göllerde de yüzüyor kayık
Benim sebebim de Saraylı Faik
Boğazı laleli ağlar Karaca
Mezarımı eşin yolun sağına
Yönünü döndürün Lök'ün dağına
Benden selam söylen alay beyine
Boğazı laleli ağlar Karaca
Yozgat İlk şiir Yozgat'tan, ikincisi Kırşehir'den derlenmiştir. Kırşehir Destanları, 17. Prof. Dr. Ahmet Caferoğlu, Orta Anadolu Ağızlarından Derl. Atatürk K. D. ve T. Y. K. Türk Dil K. Yay. Ank. 1995, s. 175; Öyküleriyle Kırşehir Türküleri, Destanları, Ağıtları – B.Yaşa Altınok, Oba Yay. Mayıs 2003, Ankara, s.267.