Cumhuriyetten önceki yıllarda, de güzelliği dillere destan Şemsi adında bir kız vardır. Köyün bütün gençleri Şemsi kıza tutkundur; ancak, Şemsi kız, Büşürümün Argun mahallesinden bir genci sevmektedir. Güzeller güzeli Şemsi kız, sevgilisiyle kaçınca onu seven gençler arasında büyük bir hayal kırıklığı olmuştur. Bu yüzdendir ki olay, kolay kolay kapanmamıştır. Tam bu sırada onu seven aşıklarından birisi tarafından Şemsi kız'ın sevdasını dile getiren bu türkü söylenmiştir.
Tinyaba'ya vardın mı?
Şemsi kızı gördün mü?
Şemsi kızın saçını
Ellerinle ördün mü?
Tinyabanın taşları
Cik cik öter kuşları
Dolanıyor boynuma
Şemsi kızın saçları
Tinyaba'nın deresi
Akıyor ırmak gibi
Şemsi kızın memesi
Balınan kaymak gibi
Tinyaba'nın deresi
Hayli çeker arası
Kimselere benzemez
Şemsi kızın yarası
Git geliyom ardından
Ben ölüyom derdinden
Eğlen bir gül alayım
Şemsi kızın yurdundan
Tinyaba'nın düzünde
İnek güderim inek
Şemsi kızın yüzünden
Yedim yüzelli değnek.
Neye gittin o yana?
Hiç gelmiyon bu yana
Yat kolumun üstüne
Dön o yana, bu yana