Ne kaldı o gençlikten Şah’a Sultan’a ne kaldı
Süleymanlar sarayın terk edip getti
Harun Reşit tabutunda elleri açık boş getti
Gülüm uyan uyan bu dünyanın sonu kaldı
Canımdan can kattığım canı sağ olasılar
En muhtaç günümde beni bir kenara ittiler
En sonunda bir çift yorgun diz bir çift yaşlı göz
Bir de bin bir gam gasavet dolu sine kaldı