Madalya takınır döşüne
Düşe düşman peşine
Bekliyorum bibim oğlu
Doğan ayın on beşine
Bey kardaşım bey kardaşım
Paşalara teğ kardaşım
Sana ölüm yakışır mı
Daha baban sağ kardaşım
Duydu m'ola Hacın Emiş
Kenarda yedirmem demiş
Manastırdan yükü geldi
Dengi sırma dengi gümüş
Bey kardaşım bey kardaşım
Kaymakama teğ kardaşım
Çetelerin hep kaçmışlar
Getirdiler döğ kardaşım
Çetelerin düz kardaşım
İstihkama dik kardaşım
Manastırın kalesine
Sancağını dik kardaşım
Kedi küçük amma şahan
Düşmanına pür ihtiyan
Hısımların hep geldiler
Uyan telli beyim uyan
Sal beriden varırken
Hasan Süleyman değnedi
Senin aklın ermez kızım
Benim yüreğim oynadı
Mektebe gidici duran
Hani kayıdın' gören
Sabahınan seherledi
Başımıza esti haran
Sabahınan seherledi
Başımıza haran esti
Kadanı alayım hanım
(…) oğlu bize küstü
Gider Gümüşoluğa yaylar
Kardaş gezer Hacı'yınan
Küstün ise barıştır'rım
Emin oğlu Hacı'yınan
YÖRE: Kahramanmaraş, Andırın'a Andırınlı Musa Bey'in ölümünde değişik kişilerce söylenmiştir. DERLEYEN: Yaşar Kemal tarafından KAYNAKÇA: Sarı Defterdekiler: Folklor Derlemeleri, Yaşar Kemal, Birinci Basım, s. 179-180.