Bir biçimsiz işimiz var
Ben ağlamam mı dayıma
Gözlerin kör ola Selver
İp mi ölçtürdün boyuna
Yelli bele çadır kurmuş
Başına birikir eren
Ne işin var da gidiyon
Toklusuna girsin kıran
Yelli belden göl boyundan
Boz seki oraya salak
Düşman konar yurt mu olur
Şu çadır kurduğun dölek
Budanık kavak yapılı
Ne güzel yakışır eda
Senin mülkün yok mu dayım
Vasiyet eylemiş sede
Aziziye'ye varıncağız
Kaymakam ayağa kalkar
Daneseniz görmesin
Kapının dolusu çıkar
Değirmene kilit vurun
Makine çalmasın düdük
Yozunan Mersin'e gitmiş
Diktirmiş ipekli güdük
Kır atı dışarı çekin
İçerde kişner dorusu
Küçük değil tüccar dayım
Karaşıhlı'nın ağası
Gazi Doru Pınarbaşı "Pınarbaşı'nın Han köyünden meşhur Hacı Mehmet Ağa'ya söylenmiş." Afşarlar: Tarihi – Yetiştirdiği Şahıslar – Folkloru, Mahmut Işık, Ankara, 1963, s. 119-120.