Eczanenin şişeleri parlıyor
Cerrah da gelmiş yarelerim bağlıyor
Garip anam baş ucumda ağlıyor
Söyle doktor söyle ölecek miyim
Ölmeden sılamı görecek miyim
Hamama giderken nar bulamadım
Yandı da ciğer yandı kar bulamadım
Kendime münasip yar bulamadım
Söyle doktor söyle ölecek miyim
Ölmeden sılamı görecek miyim
Hamama giderken bohçam tutuştu
Uşkurum çözüldü şilvarım düştü
Zemane yitmesi ardıma düştü
Söyle doktor söyle ölecek miyim
Ölmeden sılamı görecek miyim
Gelemiş belinden hetimler açtı
Hetimin melhemi cana ulaştı
Eceli görünce dilim dolaştı
Söyle doktor söyle ölecek miyim
Ölmeden sılamı görecek miyim
Meyhaneden çıktım yan basa basa
Ciğerim söküldü kan kusa kusa
Sebebim olmuştur arabacı Musa
Söyle doktor söyle ölecek miyim
Ölmeden sılamı görecek miyim
***
Cahit Öztelli "Evlerinin Önü" adlı araştırmasında
aynı türküyü şu şekilde aktarıyor (s.432)
Hastanenin şişeleri parlıyor
Doktor gelmiş yaralarım sarıyor
Anneciğim baş ucumda ağlıyor
Söyle doktor söyle ölecek miyim
Ölmeden yarimi görecek miyim
Bahçeye inerken nar bulamadım
Yandı da yüreğim kar bulamadım
Kendime münasip yar bulamadım
Ahmet Çopur Konya Konya ili halkiyat ve harsiyatı (1926). Hetim: Şifalı bir çiçek adı. Bazı kaynaklarda "Eczanenin Şişeleri" yerine "Meyhanenin Şişeleri" olarakta kayıt vardır