Dört genç idik ayrı dağda tuttular
Zencire bağlayıp bühtan ettiler
Kırşehir'de bir gececik yattılar
İstanbul'a doğru gider yolumuz
Akçaağıl dediğin bir büyük köydür
Alt yanı ovalık üst yanı dağdır
Geç Karaburna'da bahçelik bağdır
Yüksekli'de yeni şişti kolumuz
Görünüyor Nevşehir'in bağları
Çözüldü tutmuyor dizimin bağları
Kalıyo gavum kardeş hısım çağları
Hacı Bektaş'tan aşar gelir yolumuz
Çıktım Nevşehir'den doğrulttum yolu
Size malum olsun Mucur'un halı
Verir zenginler malı kurtarır canı
Malya çölünden de geçer yolumuz
Keskin'e varınca tepeler dağlar
Yetim mi kaldı da körpe yavrular
Ankara'ya girdik gelinler ağlar
Bolu dağlarından aşar yolumuz
İstanbul şehrine askerler akar
Bindik vapura da kaptan yan bakar
Kimini hırpalar kimini yıkar
İstanbul'a dahil oldu yolumuz
İstanbul'dan çıktık bizler karaya
Üç beş süngülü zabit aldı araya
Mercan yokuşundan eski saraya
Aman Allah ne olacak halımız
Hepimizi isim isim yazdılar
Ayrı ayrı bir cepheye saldılar
Sırtımıza çantamızı sardılar
Siperlerde kalır m'ola ölümüz
Yılıh Mehmet Kırşehir Öyküleriyle Kırşehir Türküleri, Destanları, Ağıtları – Baki Yaşa Altınok, Oba Yayıncılık, Mayıs – 2003, Ankara, s.89-90; Vakıa ve Destan, Yap.13/7.