Devrent deresine duman bürüdü (of of)
Yedi deveyilen Musa'm yürüdü
Musa'mın ciğeri mosmor oldu çürüdü (of of)
Ağlasın ağlasın anam ağlasın
Tülü mayaları Dudu bağlasın
Devrent deresine çıvgınlar esti (of of)
Elimi kolumu poyrazlar kesti
Feleğin bizlere böyle mi kastı (of of)
Devrent dereleri dar geldi bana
Vadesiz ölümler zor geldi bana