Bir destan yazayım aktan karadan
Dosta kalsın düşman çıksın aradan
Yardımcımız olsun bizi yaradan
Üç günlük dünyada çekerim cefa
Ettiğimiz nedir bilindik asi
Biz mi kurduk eşkiyalık binası
Gider mi su ile kudret kınası
Kırılmış şişeye olur mu çare
Evrakımız gitti Rize saraya
Hükümet yangılur şimdi paraya
Abukat tutmuşam koydum araya
Kapandım zindanda ona yanarım
Yalanız dağlarda nasıl gezerdim
Yağmurlu günlerde candan bezerdim
Salınan yapraktan hile sezerdim
Kapandım zindana ona yanarım
Ben derim derdimi katip de yazar
Çok söyletme katip yaramız azar
Dost ile düşmanım kuyumu kazar
Dertlilere derman versin yaratan
Düştüm bir denize derindir derin
İçerim yanıyor dışarım serin
Mevlam göstermesin benden beterin
Dertlilere derman versin yaratan
Kardeşlerim bütün hasim oldular
Yüz elli panganot benden aldılar
Uğradım zaraya ne kar buldular
Ben gibi yetimin ikbali olmaz
Gudumlu oğlu Harun eşkiya çıktı
Evde bir olanın ocağını yıktı
Beş altı kişiye parmağın dikti
Puştluktan vuruldum ona yanarım
Abdinin Aliyi ne için vurdun
Onların hışmından Allahdan buldun
Yol üstüne konuştuğuma vurdun
Puştluktan vuruldum ona yanarım
Mesemit deresi bir ince dere
Harunu sorarsan kaşları kara
Atıldı tüfekler serildik yere
Puştlukla vuruldum ona yanarım
Ahmet İnce Hemşin Senelerce dağlarda gezen Gudumlu oğlu Harun adındaki eşkiyanın yakalandıktan sonra hapiste yazdığı destan. Rize, Hemşin'e aittir. Adnan Tokay tarafından derlenmiştir. Türk Folklor Araştırmaları, Şubat 1954, cilt 3, sayı 55, s. 376.