Bak bekçinin iz’anına
Açlık geçmiş ta canına
Paça yaptırmıya varmış
Paçacının dükkanına
Sahanın eline alır
Kazanın dibine varır
Bir iyice yapsın deyu
Paçacıya pek yalvarır
Paçacı kazanı açar
Bekçi de yanına geçer
Kazan içine bakarken
Başından sarığı uçar
Sarığı gider bir yana
Bak bekçinin seyranına
Sarığı alayım derken
Düşer paça kazanına
Bekçi bir yol dalar çıkar
Paçacı ateşi yakar
Bekçi başlarken feryada
Paçacı da döner bakar
Bekçiyi kazanda görür
Başına bir kepçe vurur
Der ki ne ararsın onda
Sahanın taşrada durur
Kazan fukur fukur kaynar
Bekçinin eli ayağı yanar
Bekçi hop hop hep sıçrar
Paçacı sanır ki oynar
Bekçi o haldeyken yine
Paça doldurur koynuna
Paçacı der ki taşra çık
Bak eylediğin oyuna
Çıkardılar bunu hele
Paçacılar güle güle
Pişmeye az kalmış bekçi
Birazcık kızarmış hele
Paçacı kazanı döker
Vafir garip zarar çeker
Bir sille vurur bekçiye
Bekçi düşer teker meker
Bekçiniz kaçar gülerek
Sizlere geldim bilerek
Ağam efendim sultanım
Bekçinize bahşiş gerek
Muhtar Yahya Dağlı İstanbul C.H.P. Eminönü Halkevi, Kütüphane ve Yayın Kolu, Destan Serisi 1 – İstanbul Mahalle Bekçilerinin Destan ve Mani Katarları – Derleyen: Muhtar Yahya Dağlı – Basan ve yayan: Türk Neşriyat Yurdu – İstanbul – 1945.