Bu mezarı bildin mi?
Ömründe hiç güldün mü?
Aylak yaşayan gafil
Sen ölmeden öldün mü?
Kır ata vurdum eyer
Üstüne mavi giyer
Maşallah deyin gören
Şimdi nazarlar değer
Ölüm gelmiştir aha
Gerek yok aha vaha
Bu mezarı görenler
Okuyun bir Fatiha
Sülemiş çarşısına
Gün vurur karşısına
İnsan meyil verir mi?
Bir adım komşusuna
Saman savrulur yelden
Sırat incecik telden
Dün gibi bugün gibi
Gençliğim gitti elden
Elbisem keleş olsa
Üstüne kuşlar konsa
Benim sevdiğim oğlan
Askerde subay olsa
Rakamlara sayı derler
Gönülsüze ayı derler
Kül yutmayız biz aslanım
Bize kabadayı derler
Kiraz dalı eğmeyim
Tellerine değmeyim
Ahdım olsun bir daha
Osman adlı sevmeyim
Allah’ın adamıyız
Yolda belde yatarız
Silah bıçak oyuncak
Mapus çay ocağımız
Dağda kestim kereste
Kuş besledim kafeste
Dediler yarim ölmüş
Yetiştim son nefeste
Payları böldü mü ulan?
Fukara güldü mü ulan?
Biz yapmazsak olur mu hiç?
Yiğitlik öldü mü ulan?
Saçım uzun kalmıyor
Yâr yüzüme bakmıyor
Yâr üstüne yar sevmiş
Hiç Allah’tan korkmuyor
Kaynaklar:
Prof. Dr. Erman Artun, ADANA’DA MÂNİ SÖYLEME GELENEĞİ, https://turkoloji.cu.edu.tr/HALKBILIM/artun_adana_mani.pdf