Geydim çorablarımı
Bağladım bağlarını
Eşimden ayrılalı
Erittim yağlarımı
Dut Ağacı Dut Verir
Yaprağını Kıt Verir
Oğlan Büyük Kız Küçük
Sarıldıkca tat verir
Ben sana gelmi dedim
Duvarı Delmi Dedim
Demir kapı Dururken
Bacadan in mi dedim
Pınar baştan bulanır
Dağı taşı dolanır
Al sevdanı başımdan
Buna can mı dayanır
Mevsim kara kış idi
Kalemim gümüş idi
Daha yazacam amma
Ellerim çok üşüdü
Mektubum Dürt Köşeli
İçinde gül döşeli
Ağlamadığım gün yok
Yardan ayrı düşeli
Samanlık dolu saman
Sallan sevdiğim sallan
Eller düğün ediyor
Bizim düğün ne zaman
Altın saatim şak şak
Mümkün ise barışak
Arada derya deniz
Mektuplarla konuşak
Masa üstünde vişne
İşle ablacığım işle
Şimdi buradan geçecek
Yakışıklı enişte
Sandıklarda saklıyım
Kırmızı Yanaklıyım
Adaklıca kaynanam
Oğluna meraklıyım
Abim yaprak kesiyor
Efil efil esiyor
Abimi gören kızlar
Tavuktan kurban kesiyor
Ak taşı kaldır da gel
Yılanı öldürde gel
Eğer yarim gelmezse
Tut kolundan al da gel
Ata binen ağadır
Atın yolu dağadır
Kömür gözlü o yarim
Bu maniler sanadır.
Ağaca attım urgan
Dibinde sarı yorgan
O yar benim olursa
Kesecem çifte urban
Al elmanın alından
Tutsam sallanırım
O yarimin yanına
Girsem cullanırım
Ay doğar arılığa
Gün doğar kuruluğa
Buna canmı dayanır
Beş yıllık ayrılığa
Ak kabağın kökeni
Ele batar dikeni
Allah'ım sen kavuştur
Hasretlik çekenleri
Ak saman kara saman
Satılalım biz zaman
Sormak ayıp olmasın
Düğünümüz ne zaman?
Bahçeye indik miydi?
Karadut yedikmiydi
Karadudu yerkene
Ayrılak dedikmiydi
Hadi İVGİN'in – Hayrettin İVGİN, Vezirköprü Manileri, Vezirköprü Belediyesi, 1998