Dinleyin efendim arz edem bunu
Şerefle mazisi dolu Sivas'ın
Noksanım var ise affeylen beni
Kokar mor menekşe gülü Sivas'ın
Ne kanun kalmıştı ne anayasa
Vatan baştanbaşa girmişti yasa
Samsun'dan bir güneş doğdu Sivas'a
Bahr-i umman oldu gölü Sivas'ın
Atatürk bu ilde kong(ı)re yaptı
Devletin temelin burada attı
Yıktı saltanatı yurt dışı etti
Dört Eylül'e sahip eli Sivas'ın
Bir tarafı Gardaşlar'ın eteği
Orda vardır erenlerin otağı
Gaziler diyarı yiğit yatağı
Çeliktir bükülmez kolu Sivas'ın
Ne pazarı belli ne de salısı
Yapıcı kudrete sahip valisi
Memlekette şöhret bulmuş halısı
İlden ile gider sanı Sivas'ın
Fabrikalar çifte çifte tütüyor
Şemsi Aziz Baba burda yatıyor
Kızılırmak coşmuş na'ra atıyor
Akar boz bulanık seli Sivas'ın
Yukarı Tekkesi meşhur kalası
Çifte Minare'yle Gök Medrese'si
Eski eserlerin bir numunesi
Tarihe eğilmiş dalı Sivas'ın
Arz-ı endam eder sıra selviler
Asayiş ber-kemâl yok tufeyliler
Çekilir pazara gelir köylüler
Çok olur kaymağı balı Sivas'ın
Haberi çok sevinç verdi herkese
Kalbimizden kalktı büyük bir tasa
Bir irfan yuvası geldi Sivas'a
Enerjik gençleri dolu Sivas'ın
Aslanlar yatağı kıyan yazısı
Arda yetişiyor vatan kuzusu
Gurur verir yürüyüşü gelişi
İbrişimden olur şalı Sivas'ın
Dolandım çarşıyı gezdim pazarı
Yâ Rab sen uğratma kötü nazarı
Vakit geçti bağlar döktü gazeli
Solmasın yeşili alı Sivas'ın
Kangal halkındanım Sivas ilimiz
Ayda birkaç kere uğrar yolumuz
Şiir söylemekten çektik elimiz
Öter bülbül gibi dili Sivas'ın
Üç yüz yirmi beşte geldim dünyaya
Sürmedim elimi tambura naya
Mahlasım İlhami ismimiz Ziya
İşte böyle beyler hali Sivas'ın
Kangallı Aşık İlhami Sivas 1909 yılında doğup, 1985 yılında vefat eden Kangal doğumlu Yusuf Ziyaeddin Başer'e (Kangallı Aşık İlhami) aittir. Kangallı Aşık İlhami ve Şiirleri, Yunus Apaydın, Ali Çavuşoğlu, Ankara – 2004, s.150-152.