Dabancam dolu gurşun
Al yârim sende dursun
Sen beni almadûna
Çok pişman olursun.
Gaya dibinde davşan
A benim yorgun Ayşa’m
Yorgunluk golay deyil
Gelsene âşam âşam.
Mendilim sıra sıra
Yârim giddi Mısır’a
Yollasalar giderim
Yârimin peşi sıra.
Giderim bazarlara
Ne ısmarladın bana?
Yoklasana cebimi
Ne götürmüşüm sana?
Uzun oluk bu muydu?
İçi dolu su muydu?
A benim gara gözlüm
Son sözlerin bu muydu?
Uzun uzun oluklar
Suda oynar balıklar
Ombeşine giren gız
Goca diye sayuklar.
Gafesim var gülüm yok
Bülbül oldum dilim yok
Ben bu derde düşeli
Ağlamaduk günüm yok.
Arpa bûday sarısı
Oldu gece yarısı
Ombeşime girmeden
Oldum gıral garısı.
Atina’ya ün verdim
Türkiye’ye nam verdim
Çocukları atarken
Gözlerimi yumverdim.
Atina’nın hamamı
Yandan çıkar dumanı
Hiç kimseden şüpem yok
Öldürün şu imamı.
Gidin bulutlar gidin
Gırala selâm edin
Çocukları sorarsa
Denizi tarif edin.
Bir elmam var deyil mi?
Şu gelen yâr deyil mi?
Yârin şirin sözleri
Derde derman deyil mi?
Gayalardan gayarum
Yokdur benim ayarum
Ben bu derdden ölürsem
Ecelüme sayarum.
Gayadan indirdiler
Atlara bindirdiler
Bi danecük yârimi
Asgere gönderdiler.
Gözlerimin yaşı yok
Yüzük buldum daşı yok
Havada bir guş gördüm
Benim gibi eşi yok.
Söyleyen: Hanife Şahin
Derleyen: Beyzade Şahin
Katib: Yusuf Nureddin Şahin